top of page

Deprem Sonrası Enfeksiyonlar ve Hastalık Riski Azaltma


Deprem beklenmeyen bir anda insanları ve yapıları tahrip eden jeolojik bir süreçtir. Sel ve fırtınadan sonra en tahrip edici afettir. Son 20 yılda dünyada 552 deprem olmuş, 636 milyon dolar ekonomik zarara neden olmuştur. Deprem sırasında ve sonrasında yaralanma ve can kaybı; bölgenin sismik ve iklim şartları ile nüfus yoğunluğu, yapı kalitesi, toplumun sosyo-kültürel yapısı ile ilişkilidir.

Dünyada deprem yaralanmaları en fazla; sarsılan binanın çökmesi, tsunami ile boğulma veya atıklar arasına gömülme, deprem sonrası çıkan yangınlar ile olmaktadır. Yaralanmalar anında, hızlı, geç olarak ayrılır. Anında yaralanmalar kafatası ezilmesi, iç ve dış kanamaya neden olan göğüs kafesi zedelenmesi ile depreme bağlı tsunami boğulmasıdır. Hızlı yaralanmalar, depremden dakikalar veya saatler sonra olan toz yutma, göğüs sıkışması, şok, zorlu çevre koşulları nedeniyle olur. Geç yaralanmalar, günler sonra susuzluk, çok sıcak veya çok soğuk hava koşulları, ezilen kaslar (crush sendromu), yara iltihabı veya ameliyat sonrası kana mikrop karışması ile olur.

Depremzedeler arasında en sık görülen ruh sağlığı sorunları post traumatik stres bozukluğu ve majör depresyondur. Bu bozukluklar farklı deprem bölgelerinde %1,2 ile %87 arasına değişmektedir.

Deprem sonrası görülen enfeksiyonlar

Afetlerden sonra suyla, havadan, vektör aracılığıyla bulaşan enfeksiyonlar ile önceden oluşan yaraların iltihaplanması görülür. Bu enfeksiyonlar afetin ilk günlerinden bir aya kadar devam eder veya iyileşme döneminde afetin ilk ayından sonra görülür.

Bir araştırma 1980-2016 arasında yıkıcı depremlerden sonra solunum, sindirim sistemi ve cilt enfeksiyonlarını saptamıştır. İlk haritada kırmızı ile fay hatları, mavi ile deprem odakları gösterilmiştir. İkinci haritada ise enfeksiyon görülen ülkeler işaretlenmiştir.

Solunum yolu enfeksiyonları

Üst solunum yolu enfeksiyonları bir çok deprem bölgesinde hemen afet sonrasında izlenmiştir. Toprağın üst katmanında bulunan koksidiomukoz gibi mantarların yaptığı solunum enfeksiyonları Kuzey Amerika’da yaşanan depremler sonrası görülmüştür. Grip benzeri hafif solunum enfeksiyonlarının bazen hafif belirtiler ile geçtiği saptanmıştır. Filipinler’de ve Haiti’de deprem sonrası çocuklarda tüberküloz vakalarına daha sık rastlanmıştır. Nepal depreminden sonra ise 14 yaşında bir kız çocuğunda karın tüberkülozuna bağlı barsak delinmesi saptanmıştır.


Sindirim sistemi enfeksiyonları

Depremden sonra temiz su bulunması zorlaşabilir. Bakteri, virüs, parazit, hayvan ve insan dışkısı ile kirlenmiş içme ve kullanma suları barsak enfeksiyonu salgınlarına yol açar. 1999 Izmit, 2011 Van depremi sonrasında böyle salgınlar raporlanmıştır. İzmit depremi sonrası dizanteri (şigella), tifo (salmonella), giardia, tularemi, hepatit, Van depremi sonrasında helikobakter pilori vakaları yayınlaşmıştır. 2010 Haiti depremi sonrası kolera, Kaşmir depremi sonrası rotavirüs salgınları yaşanmıştır.


Enfeksiyon yayılmasının önlenmesi için

  • İçme suyu güvenliğinin sağlanması

  • Lağım sistemlerinin kontrolü

  • Hijyene uyumun sağlanması

  • Geniş kapsamlı aşı uygulanması

  • Salgın hastalıkların izlemi ve kontrolü

  • Kamu sağlık sisteminin güçlendirilmesi gereklidir.

Kaynak: Mavrouli, M.; Mavroulis, S.; Lekkas, E.; Tsakris, A. The Impact of Earthquakes on Public Health: A Narrative Review of Infectious Diseases in the Post-Disaster Period Aiming to Disaster Risk Reduction. Microorganisms 2023, 11, 419. https://doi.org/10.3390/ microorganisms11020419

bottom of page